Cara Delevingne
- Ms Mercy
- Aug 3, 2016
- 5 min read
12 Ağustos'ta tüm dünya da beklenen 'Suicide Squad' (İntihar Timi: Gerçek Kötüler) filminde Enchantress karakterini canlandıran, moda dünyasının asi kızı, kaşlarına dikkat çeken ve eskilerin süper modeli şimdilerin beyaz perde yıldızı Cara Delevingne'ı mercek altına alıyoruz.
DC Comics’in çizgi romanından uyarlanan Suicide Squad’da, sosyopatlardan, psikopatlardan ve kötü adamnlardan oluşan bir çete önemli bir devlet görevini yerine getirmek ve dünyayı kurtarmak için bir araya geliyor. Margot Robbie, Will Smith ve Ben Affleck gibi yıldızların bulunduğu kadroda Joker rolünde ise Jared Leto var.
Delevingne'ın Suicide Squad filmindeki karakteri de tıpkı Örümcek Adam gibi iki kimliği var. Gündüzleri düğmeleri sıkıca iliklenmiş takım elbiseyle dolaşan utangaç bilim insanı Dr. June Moone, geceleri çekici, büyücü Enchantress’e dönüşüyor.
Peki, Kim bu Cara Delevingne?
Tam adı Cara Jocelyn Delevingne. 12 Ağustos 1992'de Londra'da doğdu. Çocukken Örümcek Adam olma hayalleri kuran, şımarık ve haylaz bir çocuktu. Sir Jocelyn Stevens'ın torunudur. Annesi Pandora kişisel alışveriş uzmanı, babası Charles ise emlakçıdır. Belgravia'daki bir köşkte büyümüştür. Dedelerinden biri İngiliz miras başkanı diğeri politikacı. Büyükannesi lady,teyzesi sosyeteden. Vaftiz annesi Joan Collins. Ablası ise uzun yıllardır Chanel, Louis Vuitton gibi markalarla çalışan ünlü model Poppy Delevingne.
Cara VOGUE dergisine verdiği röportajda;
“Çocukken hep başka biri olmak isterdim. Farklı yollardan geçtim: Bir ara Spice Girls oldum. Önce Baby, sonra Sporty, ardından Ginger. Hiçbir zaman Posh olmadım, çünkü o hep kısacık siyah elbiseler giyerdi ve ben öyle bir kız olmak istemiyordum. Erkek süper kahramanların yerine geçmenin hayalini kurardım. Özellikle de Örümcek Adam’ın kostümü ve oyuncakları harikaydı. Wonder Woman dışında pek kadın süper kahraman yoktu ama ben bikinisiyle ortalıkta koşturan beş yaşında bir çocuk olmak istemiyordum” diyor.
Modellik Hayatı
Cara 10 yaşında Bruce Weber editörlüğünde, model Lady Eloise Anson ile birlikte Vogue Italia ile kariyerine başladı. 2009 yılında, Sarah Doukas tarafından keşfedildikten sonra Doukas'ın kurduğu ajans, Storm Model Management ile anlaşma imzaladı. Sarah Doukas daha önce de Kate Moss'u keşfetmişti. İlk runway şovundan önce bir yıl kadar çalıştı. Delevingne, 2012 yılında Christopher Bailey ile Burberry'nin web sitesi için çalışırken, Bailey onu şirketin İlkbahar/yaz 2011 kampanyasına getirerek ünü parladı.
2011 yılında ilk defilesine katıldı. Bu defile 2011 Şubat Londra Moda Haftası idi. Burberry Prorsum Sonbahar/Kış koleksiyonunda Cara altıncı sırada boy gösterdi. Jourdan Dunn ile açıldı ve kapatıldı şov. O yıl daha sonra, Delevingne, 2012 Burberry Prorsum İlkbahar/Yaz koleksiyonunda defileyi kapatma şansı yakaladı.
24 Ocak 2012'de Grand Palais, Paris'te Chanel Haute Couture ilkbahar defilesinde, yürüdü.
Daha sonra da Cara'yı tutabilen yoktu.
2012 ve 2014 yılında British Fashion Awards,
Yılın Modeli ödülüne layık görüldü. 2015
yılında Elle Style Awards'da Nefes Kesen Aktris ödülünü, CinemaCon Awards Yükselen Yıldız, Teen Choice Awards'da Kağıttan Kentler filmiyle iki ödül kazandı ve 2016 yılında yine Teen Choice Awards'da Suicide Squad filmiyle bir ödül kazandı.
Oyunculuk
Cara, 2012 yılında büyük ses getiren Tolstoy'un Anna Karenina romanının film uyarlamasında Prenses Sorokina rolünü canlandırdı. Ayrıca küçükken Barny's Friends'de de rol aldı. 2015 de vizyona giren Kağıttan Kentler (Paper Towns) filminde başrol oyuncusu oldu ve bu ilk başrolüydü. Daha sonra The Face of an Angel, Pan, Kids in Love, London Fields filmlerinde rol aldı. Gelecek hafta vizyona girecek olan Suicide Squad'da bu listede yerini alıyor.
Delevingne, bir yandan modelliğe devam etse de, oyunculuk kariyerine daha çok odaklanmış durumda. Geçtiğimiz aylarda, 1960 yıllarında oldukça popüler olan bir Fransız çizgi romanından uyarlanan ve yönetmenliğini Luc Besson’un yaptığı Valerian and the City of Thousand Planets filminin çekimlerinde yer aldı. Delevingne bu filmde, galaksilerarasında suçları çözen uzay ajanı Laureline rolünde. “Bu da büyük bir sır” diyor. “Oynadığım karakterlerle kıyaslandığında benim hayatıma dair daha çok şey biliniyor. Planım bunu tersine çevirmek.”
Sosyal Medya
Ağustosta yirmi dört yaşına basmaya hazırlanan ve sosyal medya bağımlısı Delevingne’in Instagram’da yaklaşık otuz milyon takipçisi var. İsmini tescilletti ve bir noktadan sonra kendine özgü kalın kaşları, bacak arası (kasıklarının arasındaki boşluk) ve şaşı gözleri (tercümesi: esnek yüzüne verdiği komik ifade) için ayrı birer hesap da açtı. Diğer modellerden daha farklı paylaşımlarıyla dikkat çeken Delevingne, gösterişli ve herkesi kıskandıran model hayatından çok gerçek hayattan kesitler paylaşmayı seviyor. Hatta o kadar insanlarla iç içe ve sempatik paylaşımlar yapıyor ki takipçileri Cara'nın bir yıldan fazla süredir biz kız arkadaşı olduğunu ve bunun St. Vincent olduğunu, Sünger Bob'u sevdiğini ve ne kadar dövmesi olduğunu (ki bu da yaklaşık on beş tane demek) ve parti yapmayı sevdiğini biliyorlar.
Cara bu konu hakkında "Cilt sorunlarımı bile biliyorlar" diyor alnındaki yarayı göstererek. Yıllardır kronik sedef hastalığına sahip. Aşırı stresli olduğunda vücudunda kırmızı lekeler beliriyormuş.
VOGUE ile yaptığı röportajdan özetler:
Suicide Squad için seçmelere katılmış ve yönetmen David Ayer ile karanlık, fırtınalı bir gecede Londra'da bir otelde buluşmuş. Ayer, filmden söz etmeden karaktere ilham vermesi için bazı kadınların fotoğraflarını göstermiş, bağımlılık ve akıl hastalığından bahsetmiş. Daha sonra, Ayer'ın Los Angeles'daki evinde buluşmuşlar ve Cara Kim Korkar Hain Kurttan? filminden bir sahne okuyarak rolü kapmış. Rolünü hala bilmeden rolü kapan Cara, yönetmen David Ayer'ın isteğiyle role hazırlanmak için bir ormanda çıplak bir şekilde dolaşmış hatta ulumuş.
Delevingne soylu bir İngiliz ailesi olduğu için bir dönemim 'it girl'ü olan annelerinin eroin bağımlılığı nedeniyle rehabilitasyon merkezine yattığını dönemde büyümüş Delevingne kardeşler. Ancak Cara hırsını kaybetmemiş ve modelliğe on altı yaşında başlamış ve günün birinde de oyuncu olmak istediğini kafasına koymuş.
Delevigne, 2013 yılında kırktan fazla defilede ve çeşitli markaların kampanyalarında yer aldı. Bu ani yükseliş, Kate Moss ile kıyaslanmasına neden oldu ancak herkes unutmamalı ki Kate Moss'un oyunculuk geçmişi yok. Delevingne ise 2015 yapımı Paper Towns (Kağıttan Kentler) filmindeki rolüyle Amerikan liselerindeki asilerden biri olduğuna herkesi inandırmayı başardı.
İngiltere'de yaşarken Amerikan filmlerinde gördüğü her şeyin sahte olduğuna inanırmış. Hatta New York'un bile gerçek bir şehir olduğunu düşünmüyormuş. Paper Towns filmini çekerken gerçek bir lisede kilitli bir dolabı olmuş ve derslere girmiş.
Las Vegas'a daha önce Céine Dion'u görmek için gitmiş. Céline Dion'un büyük bir hayranıymış.
Karaokeyi çok ciddiye alırmış. Hatta "benimle karaokeye gitmek istemezsiniz, çünkü var gücümle söylemeye çalışıyorum," diyor. Karaokede söylemeyi en sevdiği şarkı "Let Me Blow Your Mind" şarkısıymış. "Durgun yeri çok olsa da içinde bolca rap var, üstelik duygusal yani bu şarkıda ne ararsanız var."
Stili konusundaki ilham kaynağı Eminem olabilirken Adele dinlerken gözyaşlarına hâkim olamıyor. Cildi hakkında endişeleri olduğu için stres yaratacak durumlardan uzak kalmaya çalışıyor. Yine de sürekli huzursuz ve uçlarda bir macera yaşamaya hazır. “Yoğun şeylerden hoşlanıyorum” diyor.
“Çocukken kan ve ölüm takıntım vardı. Bu, kulağa çok karanlık geliyor ama çok eskiden kendimi kestiğimi hatırlıyorum. Babamın tıraş olmasını taklit ediyordum. Yüzümü tıraş köpüğüyle kapladım ve bıçağı parmağımın üstünde gezdirdim. Parmağım neredeyse kopacaktı.” Duruyor. “Yara izimi görmek ister misin? Artık pek görünmüyor. Ama orada olduğunu bilmek hoşuma gidiyor.”
Modelliği Bırakması Hakkında
Londra Times’a yaptığı açıklamada, ‘Kendimi yaşlı hissetmeye başlamıştım. Artık ne kadar genç ve enerjik olduğumu unutmuştum. Sürekli bir yerden bir yere uçmak yormuştu. Ayrıca vücudumdan ve kendimden nefret etmeye başlamıştım. Sürekli mükemmel olmam gerekiyordu. Moda dünyasının çok seksist olduğunu düşünüyorum ve bu benim feminizm anlayışımla hiç uyuşmuyor. Bazen çıplak ya da çok seksi pozlar vermek zorunda kaldım ve bu piyasada daha yeni olduğum için hayır deme şansım olmadığını düşündüm. Oysa ki bunları yaparken neredeyse çocuk sayılacak bir yaştaydım ve artık bunları yaşamak istemiyorum.’ dedi.
Ancak Cara geçtiğimiz gün Yves Saint Laurent’in yeni kampanya yüzü oldu. Ayrıca modelliğe geri mi döndün sorularına ise Twitter hesabından tweet atarak "Asla bırakmadım" açıklamasını yaptı.
Başka Başka?
Başarılı bir şekilde beatbox yapıyor.
Şaka yapmaya bayılıyor hatta en son 4
Temmuz Amerika Bağımsızlık gününde Taylor Swift'in evinde çoğu kişiyi korkutmak için ekipman alıp başarılı bir korku seansına imza atmış.
Şarkı söyleyebiliyor. Hatta Youtube'da bir şarkısı var.
Çok ciddi bir feminist.
Bir dönem eroin bağımlığı ile haber oldu.
Vine'larında bile BACOON diye bağırmayı seviyor. Bacon (yani domuz pastırması) çok seviyor.
Boyu 1.70 ve vücut ölçüleri 79-61-86 ve 34 beden giyiyor.
Bu çılgın kızı gelecekte daha çok filmde ve markanın kampanyasında görmek için sabırsızlanıyoruz. Üstelik Cara'yı bir gün karaoke yaparken de görmek ölmeden önce yapılacaklar listemizde yer alıyor.
Comments